Dağıtılmış ağ saldırıları, dağıtılmış hizmet reddi (DDOS) saldırıları olarak bilinir ve siber güvenlik dünyasında oldukça yaygın bir tehdit türüdür. Bu saldırılar hedef alınan ağ ya da sistemin hizmet vermesini engellemek amacıyla gerçekleştirilir. Özellikle internet siteleri ve online hizmet sağlayıcıları DDOS saldırısı ile hedef alınarak normal işleyişleri durma noktasına getirilir.
DDOS saldırılarının temel amacı bir web kaynağının işlem kapasitesini aşacak kadar fazla istek göndermektir. Saldırılar birden fazla bilgisayar veya botnet adı verilen zararlı yazılımların kontrolündeki cihazlar üzerinden yapılır.
Bu cihazlar hedef sisteme çok sayıda sahte trafik gönderir ve bu durum web sitesinin gerçek kullanıcılarına hizmet veremez hale gelmesine neden olur. Web sitesinin performansı düşer ya da tamamen erişilemez hale gelir. Özellikle ticari web siteleri bu saldırılardan büyük maddi zarara uğrar.
DDOS saldırılarında saldırganlar hedefteki sunucunun kapasite sınırlarını zorlayarak onu işleyemez hale getirmeyi hedefler. Bu da şirketlerin veya hizmet sağlayıcıların itibar kaybetmesine ve müşteri memnuniyetsizliğine yol açar. Birçok farklı yöntemle gerçekleştirilen bu saldırılardan korunmak için güçlü güvenlik duvarları, trafik izleme araçları ve yedek sunucular gibi önlemler almak gerekir.
DDOS Saldırısı Nasıl Çalışır?
Web sunucuları gibi ağ kaynaklarının eş zamanlı olarak işleyebileceği isteklerin sayısı belirli bir sınırla kısıtlıdır. Her sunucu sahip olduğu işlem kapasitesi ve bant genişliği doğrultusunda hizmet verir. Ancak bu kapasite sınırlarının aşılması durumunda sunucu normal şekilde çalışamaz hale gelir.
Sunucunun internete bağlandığı kanalın bant genişliği de sınırlı olduğundan, gelen istekler bu kapasiteyi zorladığında ağ performansında ciddi problemler yaşanır. Özellikle büyük çaplı saldırılarda, sunucular hizmet veremez duruma gelir.
İstek sayısının sunucunun veya ağ bileşenlerinin kapasitesini aşması halinde aşağıdaki sorunlar ortaya çıkar:
- İsteklere verilen yanıtlar belirgin şekilde yavaşlar.
- Bazı kullanıcı istekleri yanıtsız kalabilir ya da tamamen görmezden gelinir.
Bu tür durumlarda saldırganın amacı web kaynağının normal çalışmasını tamamen durdurmaktır. Bu tür bir kesinti, “hizmet reddi” olarak bilinir ve web sitesinin ya da uygulamanın erişilemez hale gelmesine yol açar.
Saldırgan, bu tür bir hizmet kesintisi karşısında şirketlerden para talep edebilir. DDOS saldırısı bazı durumlarda rekabet eden firmaların işini sekteye uğratmak veya itibarını zedelemek amacıyla da yapılır.
DDOS Saldırısı Nelere Sebep Olur?
Finansal kayıplar da DDOS saldırılarının yaygın bir sonucudur. Web sitesinin çökmesiyle satışlar durur ve potansiyel gelir kaybolur. Aynı zamanda saldırının etkilerini hafifletmek ve altyapıyı onarmak için yapılan harcamalar işletmelere ek maliyetler getirir. Ayrıca uzun süreli hizmet kesintileri işletmenin itibarını zedeleyebilir ve bu da müşteri güvenini kaybetmeye yol açar.
DDOS saldırısı, veri kaybına da neden olur. Aşırı trafik ve sistem yüklenmesi, bazı durumlarda veritabanlarına zarar verebilir ve kritik bilgilerin kaybına yol açar. Üretim süreçlerinin durması, özellikle üretim odaklı işletmelerde operasyonların durmasına ve büyük maliyetlere sebep olur.
Bu saldırılar ayrıca müşteri memnuniyetsizliğini de artırır. Hizmetlere erişemeyen kullanıcılar, alternatif arayışına girebilir ve şirketin müşteri tabanı küçülebilir. Son olarak DDOS saldırılarının hukuki boyutları da vardır. Özellikle kişisel verilerin kaybı veya gizliliğin ihlali, hukuki yaptırımlara neden olur.
DDOS saldırılarının başlıca sonuçları şu şekildedir:
- Web sitesinin veya hizmetin çökmesi
- Finansal kayıplar
- İtibar kaybı
- Veri kaybı
- Üretim kesintileri
- Müşteri memnuniyetsizliği
- Hukuki yaptırımlar
DDOS Saldırısından Korunma Yöntemleri
DDOS saldırılarından korunmak ya da bu tür saldırıların etkisini azaltmak mümkündür. Alınabilecek çeşitli önlemler ve kullanılan teknolojiler, saldırılara karşı daha dirençli bir altyapı oluşturulmasına yardımcı olur. Bu yöntemler saldırıların getirdiği kesintileri minimize ederek hizmetin sürdürülebilirliğini sağlar.
Yüksek Kapasiteli Ağ Altyapısı: Yüksek kapasiteli bir ağ altyapısı, ağda oluşabilecek büyük trafik hacimlerini yönetme kapasitesine sahiptir. Özellikle DDOS saldırılarında, aşırı istekler sunucuları çökertmeye yönelik olduğundan, güçlü ve geniş bant genişliğine sahip bir ağ altyapısı bu saldırıların etkilerini hafifletilir. Böylece sistemin kapasite sınırlarına ulaşması engellenir ve hizmet kesintileri önlenir.
DDOS Önleme Cihazları: DDOS saldırılarına karşı özel olarak tasarlanmış önleme cihazları, saldırıları algılayarak durdurmak için etkili bir savunma sağlar. Bu cihazlar gelen trafiği analiz ederek anormal hareketleri tespit eder ve saldırıya dair verileri filtreler. Böylece zararlı trafiğin hedef sunucuya ulaşmasını engeller ve sistemin stabil kalmasına katkıda bulunur.
CDN (Content Delivery Network) Hizmetleri: CDN hizmetleri, ağdaki yükü azaltarak sistem performansını artırır. İçeriklerin farklı sunuculara dağıtılması ve kullanıcılara en yakın sunucudan hizmet sunulması, ağdaki trafik yoğunluğunu düşürür. Bu da DDOS saldırılarında hedef sistemin üzerindeki baskıyı azaltarak hizmetlerin kesintisiz devam etmesini sağlar.
DNS Güvenlik Çözümleri: DNS güvenlik çözümleri, özellikle DNS amplifikasyon saldırılarına karşı koruma sağlar. DNS sunucularını hedef alan saldırılar, ağ trafiğini manipüle edebilir. Ancak bu çözümler DNS trafiğini filtreleyerek bu tür saldırıların etkisini azaltır.
Güncelleme ve Yama Yönetimi: Sistem ve uygulamaların düzenli olarak güncellenmesi ve yamaların yüklenmesi, saldırılara karşı daha güvenli bir yapı oluşturur. Güvenlik açıkları zamanla tespit edilir ve bu açıkların kapatılması, DDoS gibi saldırılara karşı savunmayı güçlendirir.
DDOS Saldırısı Türleri nelerdir?
DDOS saldırısı, hedef sistemin işleyişini durdurmak veya aksatmak amacıyla farklı yöntemlerle gerçekleştirilir. Saldırıların hangi türde yapıldığı, saldırının hedefi ve saldırı yöntemiyle ilgilidir. En yaygın DDOS saldırı türleri şu şekildedir:
Volumetrik (Hacimsel) Saldırılar
Bu saldırılar, hedef sistemin bant genişliğini aşırı trafikle doldurarak hizmetin durmasına neden olur. Volumetrik saldırılarda saldırgan, büyük miktarda veri göndererek ağ altyapısını ve internet bağlantısını zorlar. Bant genişliği tükendiğinde, gerçek kullanıcıların bağlantısı kesilir.
- UDP Flood
- ICMP Flood (Ping Flood)
Protokol Saldırıları
Protokol saldırıları, hedef sistemin ya da ağ aygıtlarının kaynaklarını tüketmeyi amaçlar. Bu saldırılar, hedef cihazların kapasitesini zorlayan ve paket işleme yeteneklerini aşan yöntemler kullanır. Bu tür saldırılar özellikle sunucuların ve güvenlik duvarlarının işleyişini bozmaya yöneliktir.
- SYN Flood
- Smurf Attack
- Ping of Death
Uygulama Katmanı (Layer 7) Saldırıları
Uygulama katmanı saldırıları, web sunucuları ve uygulamalar gibi hedeflerin uygulama seviyesindeki zafiyetlerinden faydalanarak hizmet kesintisine yol açmayı amaçlar. Bu saldırı türünde, hedef sistemin veri işleme kapasitesi zorlanarak aşırı yüklenmeye neden olunur. Diğer saldırı türlerine göre daha az bant genişliği kullanmasına rağmen çok etkili olur.
- HTTP Flood
- Slowloris
- DNS Query Flood
DNS Amplifikasyon Saldırıları
DNS amplifikasyon saldırıları, saldırganın küçük boyutlu talepler yaparak çok büyük miktarda veri ürettiği bir DDOS saldırısı türüdür. Bu saldırıda, sahte bir IP adresiyle yapılan DNS sorguları sonucunda hedef sistem, büyük miktarda veri ile karşı karşıya kalır.
NTP Amplifikasyon Saldırıları
Bu saldırı türü, Network Time Protocol (NTP) sunucularını kötüye kullanarak hedef sisteme büyük miktarda trafik gönderir. Bu saldırı yöntemi, küçük bir istekle büyük yanıtlar almayı mümkün kılan “amplifikasyon” prensibiyle çalışır.
Botnet Tabanlı Saldırılar
Botnet’ler, zararlı yazılımlar aracılığıyla ele geçirilmiş cihazlardan oluşur. Saldırganlar, bu cihazları kontrol ederek hedef sisteme aynı anda binlerce istek gönderebilir. Botnet tabanlı saldırılar, DDoS saldırılarının en yaygın türlerinden biridir.